Fotokertik Artık Sadece Kuş Ağırlıklı Değil!

Fotokertik, kurulduğundan şu ana dek, içerik olarak kuş fotoğrafları ve kuşlar hakkındaki bilgilerin ağırlıklı olduğu bir siteydi. Şimdi ise siteye eklediğim memeli, kelebek, güve, sürüngen ve amfibi fotoğraflarının sayısı hatırı sayılır bir miktarda artmış durumda!
Bu sebeple sitenin yapısında da birtakım değişiklikler yapmak istedim. Anasayfadaki Galeri bölümüne memeli, kelebek ve sürüngen-amfibiler için ayrı sayfalar eklendi. Bu sayfalar içerisindeki fotoğraflar kendi içlerinde taksonomik gruplara göre sınıflandırıldı. Kuş fotoğrafları, Doğa Fotoğrafları bölümünde diğer kategorilerin yanında yerini aldı. Aynı zamanda, anasayfadaki güncel fotoğrafların olduğu bölümdeki fotoğraf sayısı arttırıldı ve buraya da memeliler, kelebekler ve sürüngen-amfibiler için bölümler açıldı. Bu bölümlere girdiğinizde, girdiğiniz bölümle alakalı fotoğrafların hepsini kendi içlerinde herhangi bir sınıflandırma olmadan görebilirsiniz.
Sitedeki son güncellemeler bunlar. Umarım sitenin yeni halini beğenir ve kullanımını pratik bulursunuz.

Eskülap Yılanı

Tanım ve Genel Bilgiler
Eskülap yılanı, Avrupa’ya özgü zehirsiz bir yılan türüdür. 2 metreye ulaşabilen boyuyla Avrupa yılanlarının en büyükleri arasındadır. Erişkinler koyu, ince, uzun bir vücuda sahiptir. Yumuşak pulları türe metalik bir parlaklık verir. Karın bölgesinin rengi sarı ve kirli beyaz arasında değişkenlik gösterir. Erişkinlerde renge bakılarak cinsiyet ayrımı yapılamasa da erkekler dişilerden daha uzundur. Gençler daha açık renkleri ve kafalarındaki sarı halkayla Avrupa’da yaşayan başka bir zehirsiz yılan türü olan Yarı sucul yılanla karıştırılabilirler. Türün melanistik, erithristik ve albino formları da belgelenmiştir. Ortalama yaşam süresi 25-30 yıldır.

Habitat ve Dağılım
Orta derecede nemli, ılıman ormanları tercih eder. İnsanlara karşı pek çekingen değildirler, sıklıkla parklarda, bahçelerde ve terkedilmiş binalarda görülebilirler. Avrupa’nın büyük kısmında bulunur. İngiltere’de kafes kaçkını bireylerin oluşturduğu popülasyonlar mevcuttur.

Diyet ve Yırtıcılar
Erişkinlerin temel besinleri kemirgenlerdir, ancak küçük kuşlar ve yumurtalar ile de beslenirler. Gençler eklembacaklılar ve küçük kertenkeleler ile beslenirler. Avlarını boğarak öldürürler.
Doğal düşmanları porsuk, sansar, tilki, yabandomuzu, kirpi ve çeşitli yırtıcı kuşlar gibi birçok yırtıcıyı kapsar. Genç bireyler başka yılan türleri tarafından yenilebilir. Ayrıca kedi, köpek ve tavuklar gibi evcil türler tarafından da yenilebilirler.

Davranış
Gündüzleri aktiftirler. Yılın sıcak aylarında, daha çok sabahın erken saatlerinde ve akşamüzeri ortaya çıkarlar. Avrupa’daki diğer yılan türleri gibi kış uykusuna yatarlar. Çok iyi tırmanıcılardır ve tırmanmayı severler. İnsanlarla temas halindeyken, muhtemelen onlara doğal ortamlarında kamuflaj sağlayan renklerinden dolayı oldukça sakin olabilirler. Genellikle kaçıp saklanırlar, ancak köşeye sıkıştırılırlarsa bazen yerlerinde durabilirler ve ağzın çiğneme benzeri bir hareketiyle ve ara sıra ısırarak rakiplerini caydırmaya çalışabilirler.

Üreme
Üreme, ilkbaharda kış uykusundan sonra, tipik olarak Mayıs ortasından Haziran ortasına kadar yıllık olarak gerçekleşir. Bu süre zarfında yılanlar aktif olarak birbirlerini ararlar ve çiftleşme başlar. Rakip erkekler, amacı rakibin kafasını kendisininkiyle veya vücudunun kıvrımlarıyla aşağıya indirmek olan ritüel kavgalara girerler; ısırma meydana gelebilir ancak yaygın değildir. Gerçek flört, erkek ve dişi arasında zarif bir dans biçimini alır, vücutların ön kısımları S şeklinde yükselir ve kuyruklar birbirine dolanır. Erkek ayrıca dişinin kafasını çenesiyle kavrayabilir.
4-6 hafta sonra 10 kadar yumurta dişi tarafından sıcak ve nemli bölgelere bırakılır (yaprak yığınları, saman balyaları, ağaç köklerinin altı, odunluklar vb.). Yumurtalar çatlamadan önce yaklaşık 8 (6 ila 10) hafta inkübe edilir.

Kültürel Etkileşim
Türün ismi, Yunan ve Roma mitolojisinde iyileştirme tanrısı olan Asklepios’tan gelir. Bu tür Pagan Romalılar tarafından kutsal kabul edilmiş ve Asklepios tapınaklarında beslenmiştir. Asklepios tasvirlerinde ve modern tıbbın çeşitli sembollerinde kullanılan çift yılanlı asadaki yılan türü Eskülap yılanıdır.

⚕︎ → Eskülap sembolü

Küçük Çöl Toygarı

2021'nin İstanbul ve Türkiye için bomba türlerinden biri: Küçük çöl toygarı.
Doğal yayılım alanı Ortadoğu ve Kuzey Afrika olan bu tür, Türkiye'de ilk kez görüntüleniyor. Hem de Güneydoğu Anadolu'da falan da değil, İstanbul'un en kuzeyinde, Riva'da! Bu yıl Türkiye'nin diğer illerinden de bir hayli ilginç kayıtlar geliyor: Hatay'dan İbibik toygarı (Alaemon alaudipes), Arabistan toygarı (Eremalauda dunni), Çöl çobanaldatanı (Caprimulgus aegyptius) ve Benekli bağırtlak (Pterocles senegallus); Antalya'dan Keşiş kuyrukkakanı (Oenanthe monacha) ve Doğu cılıbıtı (Charadrius asiaticus); Muğla, Ankara ve Trabzon'dan Ak kuyruklu kızkuşları (Vanellus leucurus)... Kesinlikle enteresan bir durum, ama bu vesileyle Türkiye'de şimdiye kadar görülen en nadir kuş türlerinden birini fotoğraflamış oldum.
İyi seyirler...

Oluklu Kertenkele

Tanım ve Genel Bilgiler
Oluklu kertenkeleler (Pseudopus apodus) her ne kadar görünüş olarak yılanlara benzeseler de isimlerinden de anlayacağınız üzere yılan değil, kertenkele olarak sınıflandırılırlar. Kertenkele olarak sınıflandırılmalarının asıl nedenleri kulak deliklerinin olması ve göz kapaklarına sahip olmalarıdır.
Oluklu kertenkelelerin gövdelerinin yarısını kuyrukları oluşturur. Sürüngen ve kuşların bağırsak çıkışı olarak adlandırılan kloaktan sonra asıl gövdeleri yerini uzun kuyruğa bırakır. Tehlike anında tıpkı diğer kertenkeleler gibi kuyruklarını bıraktıkları bilinmektedir. Kaybedilen kuyruk eskisi gibi rejenere edilebilir. Fakat unutulmamalıdır ki kuyruk çoğu kertenkele için besin ve yağ deposu olarak kullanılır. Kaybedilmeleri halinde ödenen bedel büyüktür. Hatta bazı örneklerde ölümcül olabilmektedir. Yine de bırakılan kuyruk adaptasyonu evrimsel ekonominin sıkı hesabından kurtulabilmiş, kertenkeleler arasında yayılabilmiştir. Ne de olsa yaşam her zaman bir şansı hak eder!
Oluklu Kertenkelelerin silindirik olan vücutlarının 150 cm boyuna ulaşabildikleri bilinmektedir. Yavrular ve yetişkinler görünüş olarak farklı oldukları için ilk bakışta ayırt edilebilirler. Yavruların sırtı grimsi bir renktedir ve koyu kahverengi çizgileri vardır. Yetişkin bireylerde ise sırt kısmı kızılımsı bakır renktedir ve karın kısmı sarıdır. Başlarının üstü keratin pullarla örtülüdür. Yetişkin Oluklu Kertenkelelerde sırt pulları karinalı (çıkıntılı) iken, yavrularda tüm vücut karinalıdır. Keratinden oluşmuş pullarının altında kemik plakalar bulur. Bu durum Oluklu kertenkeleleri bir tank gibi korunaklı yapsa da kemik plakalar yılanlar kadar esnek olmalarına müsade etmez. Ayrıca kloak bölgesinin yanlarında mahmuz şeklinde çıkıntı olarak kalmış iki adet körelmiş bacakları bulunur. Bu inanılmaz kertenkelenin 50 yıla kadar yaşayabildiği bilinmektedir.

Ekolojik Dağılım ve Habitat
Küresel olarak baktığımızda Orta Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya civarlarında yaşadıklarını söyleyebiliriz. Ülkemizde ise çoğunlukla kıyı şeritleri olmak üzere bir çok yerde görülebilirler. Açık yamaçlar, vadi yamaçları, taşlık alanlar, fundalık ve makilik alanlarda yaşadıkları bilinmektedir. Ayrıca bazen kemirgen yuvalarına saklandıkları da gözlemlenmiştir.

Davranış ve Etoloji
Korkutulduğu zaman yukarıda belirttiğimiz gibi kuyruklarını bırakırlar. Fakat çoğunlukla tıslamak, çok nadir olsa da ısırmak (zehirli değillerdir) ve kendilerine has kötü bir koku bırakmakla yetinirler. Tehdit edildiklerinde zehirli yılanları taklit ederek kıvrıldıkları da görülmüştür.
Çiftleşmeden 10 hafta sonra, 8-10 adet yumurta dişi tarafından bir taşın altına bırakılır. Genelde yumurtalar çatlayana kadar yumurtalarını korudukları bilinir. Yumurtalar bırakıldıktan 45-55 gün sonra 15 cm boyunda yavru oluklu kertenkeleler dünyaya gelir.

Diyet
Oldukça geniş olan menülerinde çekirgeler başta olmak üzere eklem bacaklılar, diğer kertenkeleler, salyangozlar, küçük fareler ve fare yavruları hatta kuş yumurtaları ve yavru kuşlar bile bulunmaktadır.

İnsanlarla Etkileşim
Ne yazık ki bu zararsız canlılar, bilinçsiz insanlar tarafından yılan zannedilip öldürülmektedir. Ayrıca ülkemizde yaşayan çoğu yılan türü de aynı bu sevimli kertenkele gibi zehirsiz ve zararsızdır. Zehirli olan türler ise yalnızca rahatsız edildiklerinde saldırma davranışı gösterirler.
Oluklu kertenkeleler aynı zamanda egzotik hayvan ticaretinde de kullanılmaktadır. Yabani bir hayvanı doğasından koparıp oyuncak gibi satmak elbette etik dışı bir davranıştır. Hiçbir türü doğasından koparmayın!

Etimoloji
Halk arasında yaygın olan bu isim adını oluklu kertenkelenin gövdesinin yan taraflarında bulunan girintilerden alır. Bu girintilerde kemik olmadığından canlıya esneklik sağlar ve nefes alırken esneyerek akciğerlerin baskılanmasını önler.
İngilizce "glass lizard" yani cam kertenkele olarak bilinir. Nedeni ise bırakılan kuyrukların birkaç parçaya bölünebilmesinden kaynaklanır. Ayrıca Rusçada "sheltopusik" ismiyle anılan sevimli canlımız, anlamını renklerinden almıştır. Kelimesi kelimesine çevrildiğinde "sarı göbek" anlamına gelmektedir.

Lösizm

Lösizm (Leucism) nedir?

Lösizm, pigmentlerin, özellikle de melaninin bir kuşun tüyleri üzerinde düzgün bir şekilde birikmesini önleyen bir genetik mutasyonun neden olduğu anormal bir kuş tüyü durumudur. Sonuç olarak, kuşlar rehber kitaplarda listelenen veya çoğu fotoğrafta görülen normal, klasik tüy rengine sahip değildir. Bunun yerine vücudunun kimi kısımlarında, tüyler de dahil olmak üzere, aşağıdaki renk değişiklikleri görülebilir:
  1.  Kuşun hiçbir yerinde olmaması gereken kalın beyaz lekeler
  2.  Solgun veya ağarmış tüyler
  3.  Genel olarak çok az veya hiç renk içermeyen beyaz tüyler
Beyazın parlaklığı ve pigment kaybının derecesi de dahil olmak üzere lösizm derecesi, kuşun genetik yapısına bağlı olarak değişecektir. 

Lösistik ve Albino Kuşlar

Albinizm, bir kuşun tüylerinin soluklaşmasına neden olabilecek başka bir genetik durumdur, ancak albino ve lösistik kuşlar arasında belirgin farklılıklar vardır. Lösizm çoğunlukla sadece kuş tüylerini ve genellikle sadece melanin pigmenti olanları etkiler - genellikle koyu tüyler.

Diğer yandan, albinizm, tüm pigmentleri etkiler ve albino kuşlar tüylerinde hiçbir renk göstermez. Ayrıca, albinizm kuşun cildinin ve gözlerinin diğer pigmentlerini de etkiler ve albino kuşlarda soluk pembe veya kırmızımsı gözler, bacaklar, ayaklar ve soluk bir gaga görülür. Öte yandan lösistik kuşların genellikle renkli gözleri, bacakları, ayakları ve gagaları vardır.
 


Lösistik Kuşlar Nasıl Tanımlanır?

Lösistik kuşlar düzensiz renk tüylenme gösterirken, bu kuşları kolaylıkla tanımlamak mümkündür.  Saf beyaz lösistik kuşları tanımlamak ise daha zor olabilir. Kuşun büyüklüğü ve şekli, sesi/ötüşü, dağılımı, beslenme alışkanlıkları, davranışları ve birlikte hareket ettiği diğer kuş türleri, türün belirlenmesine yardımcı olabilir.

Lösizm ile İlgili Problemler

Lösizm, bir kuşçu için sıra dışı ve heyecan verici olsa da, kuşlar için bu durum, vahşi doğada özel zorluklar yaratabilir. Daha açık tüyler, koruyucu kamuflajı ortadan kaldırabilir, bu durum da lösistik kuşları yırtıcılara karşı daha savunmasız hale getirebilir.

Kuş tüylerinin renkleri kur davranışlarında önemli bir rol oynadığı için, lösizmi olan kuşlar güçlü ve sağlıklı eşler bulamamaktadır. Melanin ayrıca tüylerin önemli bir yapısal bileşenidir ve yüksek lösizmi olan kuşların daha zayıf tüyleri vardır. Bu, lösist tüylerin daha çabuk yıpranacağı, uçuşu zorlaştırıp kuşların sert hava koşullarına karşı ısı izolasyonlarını ortadan kaldıracağı anlamına gelir.
 

Eğil

Diyarbakır'ın Eğil ilçesi, tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bir antik kenttir. Asurlulardan kalma kale ve birçok antik mağara, kral kızı resimlerine ev sahipliği yapan bir ilçedir. İlçe Peygamberler şehri olarak da bilinmektedir.
Eğil; Asurlular, Romalılar, Bizanslılar, Abbasiler, Büyük Selçuklu Devleti, Nisanoğulları Beyliği, Akkoyunlular ve Safeviler gibi eski medeniyetlerin yaşam sürdüğü yörelerden birisidir. Osmanlı salnamelerinde adı Diyarbakır'ın "peygamberler şehri" olarak geçer.
Eğil’de, Dicle Nehrinin, şimdi Dicle baraj gölünün doldurduğu kanyon buranın en kayda değer doğal güzelliklerinin bulunduğu bir mekândır. Asurlular döneminden kalma Eğil kalesi, mağaraları, kral mezarları gibi antik ve tarihi yapıları ile Türkiye'nin önemli antik kentlerinden biri olan Eğil mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor.