Terkos Gölü

Eski adı Terkos olan Durusu, İstanbul ilinin Avrupa yakasının kuzey-batısında, kente yaklaşık 40–50 km. uzaklıkta, 40’ 19’’ kuzey ve 28’ 32’’ doğu koordinatları arasında bulunan, lagün kökenli, az tuzlu bir göldür. 

Terkos Gölü’nü de içinde barındıran Terkos Havzası, İstanbul’un en eski su kaynaklarından biridir. Havza, büyük bölümü İstanbul ili sınırları içinde yer alan Çatalca Yarımadası’nın kuzeyinde yer alır. ÖDA (Önemli Doğa alanı), batıda Kırklareli sınırları içinde Kıyıköy kıyılarına kadar devam eder. Havzayı batıda Istranca Dağları, doğuda ise Terkos Gölü sınırlar. Alanın büyük kısmı ormanlarla kaplıdır.

Habitatlar: ÖDA; barındırdığı ormanlar, fundalıklar, tatlı su ve kumul ekosistemleriyle zengin bitki örtüsüne sahiptir. Orman bitki örtüsünün yaygın olduğu ÖDA, Türkiye’nin tek parça halinde uzanan en büyük baltalık ormanlarına ev sahipliği yapar. Ormanlık alanlar içindeki kurak tepelerde ve güney yamaçlarda fundalıklar bulunur. Gölün kirlenmemiş doğası, havzadaki iyi korunmuş doğal yaşam ortamları nadir bitki türleri içeren son derece zengin bir sulak alan sisteminin ortaya çıkmasına neden olmuştur. ÖDA’nın orta bölgesinde yer alan Danamandıra Gölleri, fundalık ve baltalık orman alanı içinde yer alan nadir asidik sulak alanlardan biridir.

Türler: Alanda yaşayan 17 bitki taksonu ÖDA kriterlerini sağlamaktadır. Bu taksonların büyük bir kısmının nesli küresel ölçekte tehlike altındadır.

ÖDA’da üreyen önemli su kuşlarının başında pasbaş pakta (Aythya nyroca), küçük orman kartalı (Aquila pomarina), küçük balaban (Ixobrychus minutus) ve alaca balıkçıl (Ardeola ralloides) gelmektedir. Nesli dünya ölçeğinde tehlike altında bulunan Sibirya kazı (Branta ruficollis), ak kuyruklu kartal (Haliaeetus albicilla) ve büyük orman kartalı (Aquila clanga) bölgede az sayıda kışlamaktadır. Göl kış aylarında aynı anda 10 binden fazla su kuşu barındırır.

Alandaki önemli memeli türlerinin başında uzunayaklı yarasa (Myotis capaccinii), Akdeniz nalburunluyarasası (Rhinolophus euryale), beyaz kesicidişli körfare (Nannospalax leucodon) ve Avrupa gelengisi (Spermophilus citellus) gelmektedir. Ayrıca Motor Deresi çevresinde susamuru (Lutra lutra) görülmektedir.

Terkos Gölü, amfibiler açısından da önemlidir. Bu türler arasında kırmızılı kurbağa (Bombina bombina) ve pürtüklü semender (Triturus karelini) yer alır.

ÖDA, dar yayılışlı Somatochlora borisi adlı kızböceği türü için küresel ölçekte önem taşır.

Alan Kullanımı: Terkos Gölü, İstanbul’un en önemli içme suyu kaynaklarından biridir. Terkos Havzası’ndaki yerleşimlerin temel ekonomik faaliyetleri tarım, hayvancılık ve ormancılıktır. Gölün batı ve güneydoğusunda yer alan tarıma ayrılmış alanlar daha çok yerleşim birimlerinin etrafında ve az eğimli akarsu vadileri boyunca uzanmaktadır. Özellikle baltalık meşe ağaçlarının yoğun olduğu sahalarda odun kömürü üretimi dikkat çekmektedir. ÖDA, yakın tarihe kadar ulaşımın güç olduğu kuzeybatısı dışında büyük ölçüde baltalık orman olarak kullanılmaktaydı. Karaburun ve Ormanlık plajları yaz aylarında turistler tarafından yoğun olarak ziyaret edilir.

Tehditler: Alanda bilinen en ciddi tehdit, İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi’nin (İSKİ) Istranca Dağları’ndan su getirmek amacıyla 1990’lı yılların ortalarında başlattığı projedir. Bu kapsamda, Kazandere, Sultanbahçe, Cilingöz, Kuzuludere, Düzdere ve Terkos barajları inşa edilmiş, Büyükkılıçlı ve Yoncalı barajlarının ise master planları tamamlanmıştır. Proje gerek inşaat aşamasında gerekse tamamlanan barajların su rejimini değiştirmesi nedeniyle doğal habitatlar üzerinde büyük bir tahribat meydana getirmiştir. Barajlara erişim amacıyla açılan ve eni 40–100 metre arasında değişen yol, orman alanının büyük bölümüne zarar vermiş, bölgedeki canlıların yaşam alanlarını parçalamış ve ÖDA’nın iç kesimlerine ulaşımı kolaylaştırmıştır.

Barajlardan elde edilen içme suyu önce Terkos Gölü’ne aktarılmakta ve gölün su seviyesinde ve ekolojik yapısında ciddi değişikliklere sebep olmaktadır. Alandaki bir diğer tehdit ise Terkos Gölü yakınlarındaki ikincil konutlardır. Yeni imar taleplerine mevzi imar planları yoluyla çözüm getirmeye çalışılmakta, ancak bu durum plansız yapılaşmayı daha da artırmaktadır. Yasadışı avcılık alandaki diğer bir sorundur.

Koruma Çalışmaları: Alanda bulunan yerel sivil toplum kurumları gölün kirlilikten korunması ve yerleşim taleplerinin önüne geçilmesi amacıyla farklı etkinlikler yürütmektedirler.

Büyükçekmece Gölü

Büyükçekmece Gölü, Marmara Bölgesi'nde, İstanbul ilinin Çatalca yöresinin güney kesiminde deniz kulağı gölüdür. Göl, İstanbul'un içme suyu kaynağı olarak kullanılmaktadır. Göl, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan yapılarla derinleştirilmiştir. Gölün deniz ayağına bir baraj yapılmıştır. 

Büyükçekmece Gölü, Çatalca yöresinden güneye doğru inen derenin (Karasu, Delice Çayı) aşağı çığırının yükselen deniz seviyesi altında kalmasıyla koy halinde oluşmuş, sonra önü, koyun orta kısmında çakıl, kum ve kil gibi maddelerin meydana getirdiği bir dil ile tıkanmıştır. Bu dil üzerinde gölü denize bağlayan bir kesinti bulunur ve bunun üzerinden çok gözlü tarihi bir köprü olan Kanuni Sultan Süleyman Köprüsü geçer. Büyükçekmece Gölünün Marmara Denizi ile birleştiği yerde Büyükçekmece Barajı yer alır. Baraj ile deniz arasında hafif tuzlu bir göl, su odacıkları ve sazlıklar bulunur. Gölde balık da tutulur. Gölde eskiden 30 tür balık varken bu sayı halihazırda 4'ü yabancı tür olmak üzere 15 tür balık kalmıştır.

Göl, adını köprü olmadığı zamanlarda üzerinde yer alan çekmece adı verilen elle çekilerek karşıya geçmek için kullanılan salların büyük olmasından alır. Büyükçekmece adını taşımasına karşın 12 km2′lik yüzölçümüyle, 16 km2′ye yakın Küçükçekmece Gölü’nden daha küçüktür. Göl çoğu yerde sığ, bataklık ve deniz seviyesindedir. En derin yeri 3,5 m olmakla birlikte derinliği çoğu yerde 50 cm’yi ancak bulur.

Alanın Tanımı: ÖDA (Önemli Doğa Alanı), İstanbul’un batısındaki yerleşim yerlerinden biri olan Büyükçekmece’de, Karasu Çayı’nın Marmara Denizi’ne döküldüğü yerde oluşmuş sığ bir kıyı gölüdür. Göl, içme suyu amaçlı kullanılmak üzere, etrafına ve denize yakın kısmına yapılan seddeler ile derinleştirilmiş, baraj haline dönüştürülmüştür. ÖDA’nın etrafı endüstriyel alanlar, tarım ve yerleşim alanları ile çevrilidir.

Habitatlar: ÖDA; Karasu ve diğer dereler boyunca uzanan sulak çayırlar, sazlıklar, çamur düzlükleri ve güneyde üzerinde adacıklar bulunan hafif tuzlu bir göl, tarım alanları ile küçük meşe ve maki topluluklarından oluşur.

Türler: ÖDA, farklı tür gruplarını bir arada barındıran bir sulak alandır. Nesli küresel ölçekte tehlike altında çokbaşlı köygöçüren (Cirsium polycephalum) adlı bitki türü ÖDA kriterlerini sağlamaktadır.

Su kuşları için önemli üreme, göç ve kışlama alanıdır. Alanda kuluçkaya yatan önemli türler arasında pasbaş pakta (Aythya nyroca), uzunbacak (Himantopus himantopus), küçük balaban (Ixobrychus minutus) ve sumru (Sterna hirundo) yer alır. Göç döneminde binlerce leylek (Ciconia ciconia), Akdeniz martısı (Larus melanocephalus) ve küçük martı (Larus minutus) konaklar. ÖDA, elmabaş patka (Aythya ferina), sakarca kazı (Anser albifrons) ve nesli küresel ölçekte tehlike altında Sibirya kazı (Branta ruficollis) için önemli kışlama alanıdır.

Alan, nesli küresel ölçekte tehlike altında olan adi tosbağa (Testudo graeca) için önemlidir. Ayrıca bölgesel ölçekte önem taşıyan Rhodeus sericeus amarus adlı içsu balığı yaşamaktadır.

Alan Kullanımı: İçme suyu amaçlı kullanılan Büyükçekmece Gölü’nün güneyinde kentsel yerleşimler bulunmaktadır. Göl çevresi kuzeydeki geniş ovalara kadar büyük oranda tarım amaçlı kullanılmaktadır. Öte yandan gölün hemen batısında orta büyüklükte bir taş ocağı ve gölün güneybatısında çimento fabrikası bulunur. ÖDA’da İstanbul ilinin rekreasyon ihtiyacını karşılayacak aktiviteler de yapılır. Özellikle Bahçeşehir yerleşimi ve yakındaki eğitim amaçlı tesisler nedeniyle alan her geçen gün daha çok kullanılmaktadır.

Tehditler: Alan üzerindeki ana tehditlerin başında endüstriyel (özellikle Çatalca Organize Sanayi Bölgesi) ve kentsel genişleme gelir.

Alanın kuzeyindeki sazlık ve çamur düzlüklerinde kışlayan veya üreyen türleri tehdit eden yasadışı avcılık alan için önemli tehditlerden bir diğeridir.

Koruma Çalışmaları: Alan düzenli bir şekilde İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu tarafından izlenmektedir.